Galeri

İletişim Bilgileri

Finlandiya Mimari Yapısı

Uzun yıllardan beri süregelen ve birçok ülkenin tarzıyla harmanlanan, doğa dostu Finlandiya mimarisi, oldukça zengindir. Doğa dostu bir yapıda olan Fin Mimarisi, erken mimariden modern döneme kadar farklı tarzlardan etkilendi. Ahşap kullanımının baskın olduğu Finlandiya’nın mimari yapıları, günümüzde de sürdürülebilirlik etkisini koruyor. Dünyada birçok meşhur yapıyı da bünyesinde barındıran ülke esasen ormanlık bölgedir. Mimarlık tarihinde önemli bir etki yaratan Finlandiya modern mimarinin de öncülerindedir.

Doğayla iç içe yaşam tarzı yapısıyla bilinen, büyük yüz ölçümüne sahip Finlandiya, bir İskandinav ülkesidir. İskandinav mimarisinde öncül bir yere sahip olan bu ülkede göller ve ormanlar sıklıkla fazladır. Alvar Aarto gibi ünlü mimarları, sauna kültürü, temiz çevresi, modernliğiyle cazibesini her zaman korumaya devam ediyor.

Finlandiya Mimarisinin Tarihçesi

Ahşap malzemesinin sıklıkla kullanıldığı Finlandiya’nın yerel mimarisinde en eski konut yapısı “kota” kumaş, torba, yosun ve kereste gibi malzemelerle yapıldı ve 19. Yüzyıla kadar etkisini sürdürdü.  Finlandiya’nın saunaları geleneksel bina tiplerinden biridir.  En eski Finlandiya saunaları zeminde eğime kazılan çukurlardan yapılmış olup, kışın konut için kullanılmıştır. Ahşap ülkede farklı tekniklerde kullanılır ve gelişimini sürdürür. Öncelikle konut ihtiyacını gözetir, geliştikten sonra kiliselerde de etkisini gösterir. 17. yüzyıldan günümüze uzanan 16 ahşap kilise ülkede mevcut halini korumaya devam ediyor.

Finlandiya’da taş yapı dönemiyle devam eden mimarlık, gelişimini sürdürdü. Taşla yapılan kiliselerin yanı sıra savunma ihtiyacıyla oluşturulan kaleler de 17. yüzyıldan beri günümüzde yerini korumaktadır. Devasa duvarları ve tek bir iç mekana sahip olan kiliseler, Finlandiya mimarisinin simgelerinden biri haline gelmiştir. Aynı zamanda eski dönemdeki taş malikaneler, diğer ülkelere göre daha mütevazi ve mimari inceliğe sahiptir.

18. yüzyılda neoklasizm etkisiyle Finlandiya’nın Senato Meydanı, yeniden planlandı. Kilise, üniversite, resmi kurumlar bu planın öncül alanlarındandı. Finlandiya’nın başkenti Helsinki’ye taşındı ve o dönemin mimarları yepyeni kamu binaları tasarlamakla görevlendirildi. Gotik mimarinin etkileri de bu dönemde kırmızı tuğla cephelerle vurgulanmıştır. Neo-Gotik, Neo-Romanesk, Neo-Klasik ve Neo-Rönesans mimari tarzlarının harmanlanmasıyla farklı stiller kazandırıldı.

19.yüzyılın yarısında Finlandiya mimarisinde soğan kubbeleri,  tenteli çatılar ve zengin dekorasyonlar ön plana çıktı. Dönemin sonlarında ise ünlü mimarlardan biri olan Jugendstil tarzında gerçek ölçütler bulundu, önceki döneme ait eserler incelendi. Akıcı çizgiler ve mitolojik semboller dahil edildi. Bu stil hem kurumsallaştı hem de mimarlık tarihinde büyük bir değişikliğe imza attı.

Finlandiya’nın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte bu tarzlardan uzaklaşıldı, İtalya ve İsveç etkileri görülerek İskandinav Mimarisi tarzına kentlerin, konutların, bankaların ve kamu yapılarının kurulmasıyla devam etti. Kısa bir dönemden sonra evrimini sürdüren Finlandiya Mimarisi postmodern bir yapıya adım attı ve kerestenin kullanımı yoğunlaştı. Bu etkiler 20. yüzyılda kentsel yoğunlaşmanın da etkisiyle sürdürülebilirlik ve yeşil bina politikalarıyla bütünleşti. Çoğınlukla minimalist ve işlevselci bir tarzda tasarıma sahip Finlandiya mimarisi, yeni konut alanları oluşturdu ve dünyanın birçok yerini de etkiledi.

Finlandiya Mimarisinde En Çok Bilinen Yapılar

Modernizm ve doğanın birleşimiyle, özgün estetiğe sahip Finlandiya mimarisinin en popüler yapıları günümüze kadar gelmiştir.

  • Temppeliaukio Kilisesi: Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de bulunan kilise, kayaların oyunmasıyla inşa edilir. Doğal taşlarla çevrili iç mekanın yanı sıra ışıklandırması ve akustiğiyle bilinir. Modern ve doğalın birleşiminin bir yansıması olarak kabul edilir.
  • Finlandia Hall: Ülkenin en çok bilinen mimarlarından Aalto’nun tasarımı kongre ve konser salonu olarak kullanılıyor.  Beyaz mermer ve kıvrımlarıyla ön plana çıkan yapı, işlevsel tasarım anlayışına sahiptir.
  • Helsinki Katedrali: Beyaz cephesi ve kubbesiyle şehir merkezine hakim bu yapı, neo klasizm etkisiyle yapılmış olup Finlandiya’nın ikonik yapıtlarından biridir.
  • Verla Ahşap Değirmen Müzesi: 19. Yüzyıl endüstriyel mimarisi örneklerinden olan bu müze, UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde yerini alıyor.

Dünya mimarisine etkide bulunan Finlandiya Mimarisi gerek en çok bilinen mimari yapıları gerekse doğayla iç içe yaşam tarzını benimsemesiyle ön plana çıkıyor. Kuzey Işıkları, yeşil alan ve muhteşem manzaraları, sıkça kullanılan ahşap tarzıyla mimarlık tarihine adını yazdırıyor.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir